Gerçek Suçun Cazibesi

Cinayetler, katiller, çözülmemiş vakalar... True crime içerikleri son yıllarda adeta bir salgın gibi yayıldı. Peki, neden bu kadar ilgimizi çekiyor? Korkularımızı mı besliyor, yoksa adalet duygumuzu mu tatmin ediyor?

GERCEKSUCUNCAZIBESI4.png
GERCEKSUCUNCAZIBESI.png
GERCEKSUCUNCAZIBESI3.png
GERCEKSUCUNCAZIBESI2.png

TEXT Sinem Vural

True crime içerikleri, son yıllarda dünya çapında izleyiciyi büyüleyen bir fenomen haline geldi. Cinayetler, katil profilleri ve çözülmemiş vakalar, milyonlarca insanın dikkatini çekiyor. Sadece eğlence mi, yoksa daha derin psikolojik ve toplumsal ihtiyaçlarımıza mı yanıt veriyor? Gelin, bu soruların peşine düşmeden önce Türkiye’deki durumu biraz konuşalım.

Bizde true crime yapımlar yerine gündüz kuşağında yer alan, “reality show” türünde diyebileceğimiz programlar bulunuyor. Çeşitli suç vakalarının çözüme kavuşturulması için büyük emek verilen bu programların reytingleri ise primetime’da yayınlanan dizilerle adeta yarışıyor. Türkiye’de gerçek suç hikayeleri, geleneksel medya ile dijital platformlar arasında güçlü bir etkileşim içinde. Özellikle gündüz kuşağı programları; yıllardır faili meçhul cinayetlerin, kayıp vakalarının ve aile içi şiddet olaylarının ele alındığı birer çözüm merkezine dönüşmüş durumda. Bu programlar yalnızca izleyiciyi ekran başına kilitlemekle kalmıyor, aynı zamanda yetkilileri harekete geçiren bir baskı unsuru haline de geliyor. Örneğin, Türkiye’yi derinden sarsan Palu Ailesi olayı televizyon programlarında gündeme geldiği gibi ülke çapında büyük tepki toplamış ve süregelen istismar, şiddet ve cinayet suçlarının aydınlatılmasını sağlamıştı.

Giriş yapın

İçeriklerimizi okumak için giriş yapın

Hesabınız yok mu? Üye Ol