Moda “turizmi”
Moda sahnesinin önde gelen ve köklü bir mirasa sahip markalarında, son yıllarda yaşanan kreatif direktör hareketinin ardındaki nedenler bir yana, markaya aidiyeti yeniden sorguladığımız bir dönemin arifesindeyiz.


- TEXT Zeynep Sipahi
Her an her şeyin değiştiği en hızlı sektörlerden biri olan moda sektörü, son yıllarda kreatif direktör “turizmi”yle dikkat çekiyor. Turizm diyorum, çünkü yerleşip markaya aidiyet besleyecek ve kreatif koleksiyonlarıyla vizyonlarını yansıtacak kadar bile zaman geçiremeden, ki moda uzmanlarına göre bu süre minimum bir buçuk yıldır, bazı kreatif direktörler başka bir markaya doğru destinasyonunu değiştiriyor. Bu bir kriz mi, yoksa yeni düzene uyum sağlama çabası mı? Tabii ki bu değişimlerin ardında birçok etken var. Ancak söyleyebiliriz ki, kreatif direktörlerin köklü lüks markalarla özdeşleştiği dönemin sonuna geldik gibi görünüyor.
Bu noktada, Karl Lagerfeld gibi moda dünyasına yaratıcı vizyonuyla uzun yıllar katkıda bulunan isimleri es geçmemek gerekiyor. Karl Lagerfeld, 1983 yılından 2019 yılına kadar, yani tam 36 yıl boyunca, Chanel'de kreatif direktör- lük görevini yürüttü. Bu süre zarfında kökleri Coco Chanel döneminde atılan Chanel'in ikonik stilini modernize ederek markayı lüks moda dünyasında zirveye taşıdı. Keza “House of Gucci”yi izleyenler bilir. Tom Ford, o dönem büyük kriz yaşayan ve batmak üzere olan Gucci’ye getirdiği genç, radikal ve kreatif solukla adeta bir devrim yarattı. 1994’ten 2004’e kadar Gucci’ye getirdiği yeniliğin ardından, 1999'da Gucci, Yves Saint Laurent'i bünyesine dahil etti. Ardından da Ford, YSL'nin de kreatif direktörü oldu ve 2004'e kadar bu pozisyonda kaldı.
Giriş yapın
İçeriklerimizi okumak için giriş yapın