Yarı Koreli, yarı Türk olmak, kimliğinin inşasında sana neler kattı? Kore’de doğup ilkokul üçüncü sınıfa kadar okumak, kimliğimin ilk Koreli olarak oluşmasını sağladı. Kore’nin çok sağlam eğitim sisteminin verdiği temel ve kültürünün verdiği saygılı, çalışkan, rekabetçi olma hali karakterimi pekiştirdi. Türkiye’ye geldiğimde ise Türk eğitim sisteminin pratik düşünme, özgürlük ve samimiyet özellikleri aşılandı bana. İnsanlarla cana yakın ilişkiler kurmak ve sosyal ilişkilerdeki geçişkenlik, çok iyi geldi.

İçerik üretmeye nasıl başladın? 2017-2018 yıllarında kız kardeşimle fotoğraf çekerek başladım. Instagram blogger’ı gibiydim. 2019 yılında Fransa’ya Erasmus için gittim. Orada fotoğraf ve story çekmekten çok keyif aldığımı keşfettim. İçerik arttıkça daha fazla insana ulaşabilirim diye düşünmeye başladım ama o zamanlar zaten blogger kavramı çok yeni oturmaya başlıyordu. Paris’te bir kiliseye gitmiştim ve orada aklıma şu geldi, Fandom’a ulaşmak. Onlara ulaştım ve sayfalarında beni paylaştıklarında bir günde 10K, bir haftada 25K takipçim oldu. İşte bir haftada hayatım böyle değişti.