New York ve İstanbul arasında tasarım dünyasına bakış açını en çok hangi şehir şekillendirdi? New York! Benim için en doğru yol orasıydı. Çünkü orası bize birçok kapıyı açan yer, yani bir kapıyı kapatıyorsun, öbürü açılıyor zaten. Çok uçsuz bucaksız bir yer. Ülkemi çok seviyorum ama tasarım dendiğinde ve eğitim hayatımı düşündüğümde kesinlikle New York’taki, bir kapıyı kapattığında diğer kapının açıldığı serüveni seçerdim.

Aidiyet duygunu en çok neler ya da kimler besliyor? Bence her şey aidiyetle ilgili; yani sadece ülkeye değil de aileye, sevdiğine, dostuna aidiyet duymak bana göre bu. Her şeyden önce ülkeme çok ait hissediyorum kendimi. New York’ta yaşamış biri olarak gerçekten güzeldi, kısa bir süreydi ama ben “ülkem, canım ülkem” diye döndüm buraya. Bu konuda aidiyet duygum çok var. Bazen çok bunalıp gitmek istiyorum buradan, diyor birileri. Kaçış planı veya kaçış noktası arıyor kendine. Ben günün sonunda her zaman, kendimi canım ülkemde görüyorum. Öte yandan, benim aile bağlarım da çok kuvvetlidir. Ben ailemdeki bütün bireylere çok bağlıyımdır. Onlara ve sevdiğim insanlara aidiyet bağım gerçekten çok yüksek.